Rauf Atilla Polatın yazılarını bir yerde toplamak veya yedeğini almak gerekir diye düşündük.
11 Mayıs 2011 Çarşamba
Kasetler Arşivden Servis Ediliyor
MHP'lilerin kasetleri çıktıktan sonra birileri sanki ''seçime yakın bu kasetlerin çıkmayacağını bilmiyormuşçasına'' sahtekarca numaralar yapmasına ne demeli bilemiyorum.
İhtimal yakında bazı vekillerin eşcinsel videoları ile genç kız fantezilerinin de olduğu videolar çıktığı zamanda aynı şeyi söyleyecektir..Bilmiyorduk....
Yahu güldürmeyin adamı. Yıllardır kozmik bürodan emir alacak, Ankara'daki o malum sokakta toplantılara katılacaksınız ve kozmikçilerin arşivcilerini bilmeyeceksiniz...
Ulan siz değil miydiniz 28 Şubat'ta savcıları ayağınıza çağırıp emir vererek ''ya bu adama dava açarsın ya da...''diyerek tehdit edip, tüm çaresizliğine rağmen adamları kullanıp ardından da servis ettiren...
BDP'nin faşisti diyor ki, AKP'lilerin de kaseti var...Daha önce Nazlı Ilıcak'da aynı şeyi söyledi...Ilıcak'tan önce de APO'cu Taraf'ın bir elemanı da buna benzer bir imada bulunmuştu...( AKP için biraz beklemek gerek)
CHP'de de Baykal ve Hamzaçebi'nin kaseti çıkmıştı...
Hala organizasyonu görmek istemeyen melekeleri ölmüşlere hangi zaviyeden bakmalı?
O kasetleri elde etmek kadar kolay bir yolun olmadığını bizim yazı işlerinin masonik gazetecileri bilmiyor mu?
Maslaktaki -ve benzeri- bazı plazalarda hazırlanan ve şifreli yazılımlar üzerinden aktarımlarla görüntü akışı sağlanan ve ABD üzerinden üstü örtülen bu kasetlerin nasıl bir organize olduğunu acaba bilmeyen kaç gazeteci vardır?
Evet, AKP'lilerinde, CHP'lilerinde MHP'lilerinde ve diğer üst yöneticilerinde arşivleri son 12 yıldır arşivlenmektedir. Bunun organizesini ve işlevini de çok kolay yapan bir yapıdan bahsediyoruz.
Taktik ve strateji çok fazla. Kişiye ve kuruma göre hareket eden bir yapı.
Eğer hedefte bir yazar veya gazeteci varsa, ilk olarak konuştuğu, görüştüğü kişiler tespit edilir...
Mesela bir gazetecinin konuştuğu numaralara ulaşılır. Oradan sevgilisi veya metresi veya herhangi bir bağlantısı keşfedilir. Bundan sonrada o kızın bağlantıları, ailesi tespit edilir. Eğer kızın kendisi kullanabilecekse -para veya farklı bir şey ile oltaya gelecekse- direkt temasa geçilir. Ardından kızı kullanarak da o gazeteci ile ilgili mahrem veya mahrem olmayan her şeye ulaşılır.Bu sadece bir yöntem.
Yahut o eve girip çıkan arkadaşları üzerinden temasa geçilir. ( Malum her parti içinde bunların adamı mevcut).
MHP'nin çıkan ilk kasetinde de bu durum var. O vekille oturup kalkan birisinin ve o eve girip çıkan bir dost eliyle yerleştirildiği çok açık. Zira ilk kasetin arşivi çok geniş. (Kaseti çıkan kişinin o akşam özel olarak ilk görüştüğü vekil kim...)
Şuan da şantajla kullanılan gazetecilerde de aynı durum söz konusu.
Baktığınızda kasetler çıktıktan sonra sürekli piyasada konuşan AKP'li, CHP'li ve MHP'li bazı vekiller ortadan kayboldu. Konuşmaz oldular. Sizce neden hiç sesleri çıkmıyor...Neden korkuyorlar? Ahkam kesen bazı gazetecilerin hali sanki korkunun pür-melali...
Çünkü bu kasetler malum arşivden çıkan kasetler. Yani Ali Kırca'nınki gibi herhangi bir el üzerinden sürülen sıradan bir olay değil.
Yıllardır Antalya'da , İzmir'de, İstanbul'da ve Ankara'da devlet kadrolarında veya parti üst yönetimlerinde bulunan isimlerin tespit edilmesinden sonra bu isimleri illerdeki villa, plaza veya bazı yatlarda misafir edip ciddi bir arşiv çalışması yapılıyordu. ( GB'lık bir arşiv'den bahsediliyor)
Cem Uzan'ın kaybolan arşivi ile 51 no'lu CD'deki arşiv'in kopyalarının kim de veya kimler de olduğu burada üzerinde durulması gereken önemli bir konu.
Zira o arşivdeki isimlerin çoğu parti içinde ve devlet kadrolarının üst yönetimlerinde görev alan kişilerden oluşuyor. Bunu en iyi bilenlerin başında 28 Şubat'ın üzerine giden o organize yapıdır.
CHP'lilerde, AKP'lilerde bu mevzuyu iyi bilirler....
Ve şuan da hala daha CHP'li bir çok isimin kaseti servis edilmiş değil... Nitekim sol cenahtan CHP'ye karşı parti kurarak seçime girmek isteyen siyasi bir liderin bir anda çekilmesine kasetin sebep olduğu iddia edilmişti. Üstelik kaset şantajını yapanlarında iş adamı olduğu yönündeydi...Zaten bundan sonra o ismin tekrar siyasette olması için kasetin sahiplerinden icazet alması iktiza etmektedir.
(Ayrıca MHP'nin baraj altında kalması AKP'den ziyade CHP'ye de yarayacak ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun -yüzde 30 alması- orada kalması içinde büyük bir rahatlık olacaktır....)
Aynı şey TSK'daki yapı içinde geçerli.
Arşiv'in bir kanadı buna benzer taktikleri ordu içinde de kullanıyor...Mesela harp okullarındaki öğrencilerin izin günlerinde dışarıya çıktıkları anda okul önlerinde kızların konvoy oluşturduğunu görürsünüz...
Bir Albay'ın kasetini izlerken aynı stratejinin burada da uygulandığını görmek mümkün.
Peki MHP'deki isimlerin kasetlerinin seçim öncesi yayınlanmasını sebebi nedir ve bu işin arkasında kim var sorusuna gelince...
O iş için beklemek gerekiyor.
Malum, Baykal'ın kaseti çıktığında ilk hedef AKP gösterildi ama sonradan işin arkasından başkaları çıktı...
Zira Kemal K.'nın gelişi ve kimler tarafından getirildiği ve aday seçme sürecindeki o yapının etkinliği malum...
Şimdi de seçimden sonra MHP'nin yaşayacağı duruma bakmak gerekiyor...Şuan da birçok partili büyük darbe yedik..Artık yeni bir lider gerek diye senfoni ısmarlamaya başladı.
Tamam hadi diyelim hedefte Bahçeli var...
Peki Bahçeli'yi oradan indirenler lider olarak kimi düşünüyor?
Şimdilerde sürekli ekranlarda boy gösteren, gittiği her yere bir lider havası ile giden meşhur isim Bahçeli yerine düşünülüyorsa -ki ihtimal o düşünülüyor- kasetlerin kimler tarafından sızdırıldığının ipucunu verecektir.
Ancak şu bilinmeli ki, aynı sözleri söyleyecek ve aynı zihniyetteki bir isim ne AKP tabanından ne de farklı yerlerden oy alabilir. Yani aynı CHP'deki gibi yanlış at'a oynanacaktır.
Tabii şu da bilinmeli. Seçim sonrası yaşanacak bir kurultay ihtimalinde -Müslüman Türk milliyetçileri- bundan sonra partiyi her önüne gelene vermeyecek- verdirmeyecektir...
Nitekim, BAŞBUĞ TÜRKEŞ ile Atsız'ın 'İslam ve Şaman' savaşı bir kez daha parti içinde yaşanabilir. (Şimdiki hali ulusalcı cenah ile Müslüman Türk'ler....)
İhtimal bu savaşa gerek kalmadan orta yolu bulabilecek bir isim üzerinden de hareket edilebilir...
Kısacası bu kaset olayı şerler tarafından da yapılsa ve şerde gözükse ''hayra'' çıkması yönünde içinde bir çok karineler barındırmaktadır..Dilerim basiret bağlanmaz, inkişaf zuhur eder...
Allah bütün Müslümanlara istidat , istidatlarına da inkişaf nasip etsin...Zira nefis her an şeen'de dir, onu latifelerini öldürmeyecek istikamette kullanırsan ''BİRİ'', öldürecek bataklıkta kullanırsan ''yokluğu'' bulursun....
Allah düşenlerden -düşenlerinde açığa çıkanlarından- eylemesin...Rabbim her an ''SETTAR''a muhtaç müminleri kimsenin karşısında utandırmasın...
NOT: Bu yazı birilerinin oyununu ''tıpkı Kemal K.'ya suikast olayını deşifre ettiğimiz için iptal olmasına neden olduğu gibi- şimdi de birilerini rahatsız edecek olsa da oyunu bozmak bir müslüman'ın en önemli görevidir....Ve İslam davası kutsaldır....Bir süredir arkamdan plan yapanlar geri adım atacağımı düşünsede yapacak bir şey yok...Herşey olacağını varır...''O'' ne derse o olacaktır....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder