GÖLCÜK'TEKİ CIA-MOSSAD TOPLANTISI...

Açılan davalardan dolayı bazı meselelere girmemiz engellenmek istense de, birileri tahrik etmekte zaman kaybetmiyorlar.

Gölcük'te çıkan belgeleri  savunan balyozcuların hali çaresizlik örnekleri...


Bazıları Gölcük'te o belgelerin işi ne diyecek kadar düşmüş durumda...

Balyoz darbe planı ilk ortaya çıktığın günün ertesinde ''bu plandan asla kurtulamayacaklar'' demiş, sebeplerini yazmıştık...

Çok fazla geriye gitmeye gerek yok.

Şu satırları okuyanlar bazı şeyleri çabuk hatırlayacaktır;

''...Mason Bektaşiler grubu üyesi 4 kişiyle birlikte 14-17 Ağustos 1999 tarihleri arası Gölcükte BND, CIA ve MOSSAD’ın da katıldığı bir toplantı yapıldı.

Bu toplantı da Türkiye için çok önemli kararlar alındı. Irak savaşındaki Türkiye’nin rolü bu toplantılarda atıldı. Çıkarılacak kriz için kimlerle işbirliğine gidileceği, yurt dışında kimlerin kullanılacağı bu toplantıda karara bağlandı. Alınan diğer kararlar ise 99  sonrası süreçte bir bir ortaya çıktı.

...Gölcük’teki toplantıda toplanan bilgiler son safhadaydı. Gölcük'teki istihbarat biriminde sadece fişlenme listeleri değil aynı zamanda önemli isimlere yapılacak suikastlar ve darbe sürecinde uygulanacak stratejilerde yer alıyordu.

 Planı yürürlüğe sokacaklardı ki; 17 Ağustos gecesi yaşanan depremle karanlık ODA yerle yeksan oldu.

Hani, zalim zulmünde ısrar eder diye bir söz vardır ya; işte bu Cunta ekibi de yılmadan, usanmadan yeni listeler hazırladı, depremin altından çıkan bazı belgelerle birlikte 2001 krizi çıkarıldı.

25 bin memur tek tek fişlemiş, milyonlarca CD hazırlamışlardı. (Bu CD'ler sonradan bir ''BAŞ'' tarafından el altından dağıtılmıştı.)


O dönemde lider Bahçeli’nin zekice seçim istemesi ve Ecevit’in direnmesi darbeyi önlese de cunta ekibi plana devam edip 44 zengin baronu kullanarak -bu planda 1 NUMARA önemli bir görev üstlenmiştir- bankalardan 17 milyar doları ABD ve Alman bankalarına aktararak krizde büyük rol oynamışlardır...

2001’den sonra da cuntanın yapılanması birkaç değişiklik dışında Şener Paşa’ya kadar hemen hemen aynı kadro ile devam etti....''

Ve Gölcük kozmik olarak kalmaya hep devam etti...

Evet. Bu ifadeleri geçen yılın Şubat ayında ve sonraki aylarda 3 parça halinde yazmış, yine komplocu yaftası yemiştik...

Kader adalet meselesi...

Hatta o toplantıya katılan bir işadamı, bir emekli derin C.başkanı ve üst düzey tanıdık üç simanın daha olduğunu da yine ifade etmiştik...

Aradan fazla bir zaman geçmeden bir yıl sonra balyoz belgeleri Gölcük'te ortaya çıktı...

Karargahın kozmik odasının Gölcük'te olması, aklıma Barnabas'ı da getirmedi değil ama mevzumuz o değil...

Bence asıl üzerine gidilmesi gereken mevzu Gölcük'teki kozmik odada Çetin Doğan'ın kimden emir aldığı belgesinin bulunması...Var mı yok mu o da ayrı bir mesele...Ancak gerçek olan bir şey var ki oda Doğan'ın tek başına darbe kararı almadığı...

Kimler emir verdi? Damadının bu işte bir parmağı var mı?...

Evet, önemli bir diğer ayrıntıda bulunan belgelerin orjinal hard-diskte olmaları...

Ayrıca 99'da planın bütün safhalarını bitiren o 5 isim (yani medya patronu,S.D,Ç.D,H.K ve o kulüp başkanı)  depremden önce karargahtan ayrılmışlardı....

Keşke yargı onlarında ifadesini alacak kadar cesaretli olabilseydi....Tabii şuan ki duruma bakarakta Türk-İslam düşmanı bu adamların kozmik bürodan çıkması kaderin derin bir tecellisi olarak değerlendirilmeli.  Bundan sonrası onlar için kurtuluş değil....

Ve de kurtulamayacaklar...

Nasıl ki Gölcük depreminin toplantısı gecesi MOSSAD üyelerini yerin dibine sokarak şekil değiştirmelerine sebep olan olay İlahi sallantı, bir diğer yandan da kaderi planda -bir ihtimal- belki de 17.480 kişinin de ölmesine sebep olmuşlardır...

Bu darbe planını hazırlayanlar ve üsttekileri bundan sonra iflah olacaklarını düşünmesinler....Zira kader hakikat diyor, adalet tecelli ediyor....


2011 ve Sırlar...


Bazı verilerden yola çıkarak 2011'de dikkat etmeli ve bol bol dua diye bir serzenişimiz olmuştu...

İsterseniz geçen haftaya bir bakalım;


Ardahan’da 5,3 büyüklüğünde deprem...

Tunus’ta diktatör rejimini devrildi, ölü sayısı net değil..

Pakistan 7.4 büyüklüğünde depremle sarsıldı...

Mısırda fırtına: 1ölü 6 yaralı...

Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde 4,3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Gölcükte darbe planları deşifre oldu...

Filistin Doğu Kudus'ü İsraile verecekti bilgisi ortaya çıktı

Lübnan'da siyasi kriz...

Rusya'da patlama: 31 ölü 130 yaralı

Arnavutluk'ta kriz......vs

Yukarıdaki olaylar son 1 hafta 10 gün içinde yaşanan olaylar....Bunları biraz daha artırmak mümkün....

Bu yıl ve önümüzdeki dönem büyük değişimler yaşanacak ve bazı sırlar deşifre olacak, hakikat çağındayız dikkat etmeliyiz diyoruz, bazı entel geçinen zavallılar bizi komplo teorisi kurmakla suçluyor...Zannediyorum Gölcük ve Filistin olaylarının deşifresi ile yukarıdaki olaylar birilerine kapak olmuştur...



NOT: Ayrıca yazılanların çıkıyor oluşu bizim gibi acizlerin kerametinden veya kahinliğinden kaynaklanmadığı, sadece birer tevafuktan ibaret olduğu ortadadır...


SALDIRIYA DEVAM...


AKP yasa meselesinde zaman kaybetmeye devam etsin gazeteciler de sıkıntı çekmeye....

İlk önce CHP'li Akayadın'ın meslektaşı dava açtı, ardından Hürriyet'in  ODA sahibi efendisi, şimdi de Balyozcuların hızlı tahliyecisi Oktay Kuban...

Merak ediyorum sırada kim var....

Piyasada 30 küsür gazete ve onların 3 katı kadar yazar var..Adamlar geliyor bizi buluyor...Gerçekten suçluyuz desek, değiliz...Şahsımıza kasıtları var desek, sui-zan bize yakışmaz...

Aslında ortada davalıkta bir şey yok....Üçünün de suçlamalarına baktığımızda nerede ne bulur nasıl dava açarım diye didikleyip durmuşlar....Ne diyelim tebrik ediyoruz...

Anlaşılan birileri yazmayalım diye tehditlerin fayda etmediğini anlayınca dava stratejisini benimsemeye başladı ....Açıkçası sıradaki kişiler kim şimdiden düşünmeye başladım...Yakında kaç olur bilemiyorum, yalnız bildiğimiz bir şey var ki o da gerekirse gidip paşa paşa yatacağımız gerçeği... Zira kardeşlikten, barıştan, huzurdan yani Allah'tan başka davamız yoktur....


raufatillapolat@hotmail.com