Rauf Atilla Polatın yazılarını bir yerde toplamak veya yedeğini almak gerekir diye düşündük.
8 Şubat 2011 Salı
7 KIZ KARDEŞ DARBE YEMEDEN OLMAZ...
CIA'cı ekonomist John Perkins'in diyor ki:
- Uzun yıllar Ortadoğu ve Afrika'da görev yaptım. Klasik tarzda çalıştık. Şirketlere göstermelik para verip ülkeye hakim olduk.
- Mısır'daki 10 büyük şirketin 9'unun ortağı Amerikalı. Otellerin ise tamamına yakını ABD'lilerin elinde.
- Benim Mısır'da görev yaptığım yıllarda ülkenin tüm petrol rezervleri 7 kız kardeş"e tahsis edildi. Bu durum bugün de geçerli.
- Ordudaki önemli generallerin çocukları ABD'nin en saygın okullarında eğitim gördü… Dolayısıyla, Mısır'da Amerikan tarzı benimsendi.
- Washington, Mübarek'e sonsuz destek verdi. Bu isyanın olacağını tahmin etmedi. Bence geç bile kalındı.
- Mübarek'ten sonraki dönem sancılı olacak. Ortada batık bir ülke var. Para, petrol ve şirketler Mısır'ın değil.
- Ortada bir gerçek var. O da Mısır halkının tamamına yakınının ABD'den nefret ettiğidir.
- BP, Shell, Mobil, Checron, Exxon, Gulf ve texaco "7 kız kardeş" olarak adlandırılıyor. Bu şirketlerden bazıları birbirleriyle ortaklık yaparak daha da büyüdü. Bu güçlü Amerikan ve İngiliz şirketleri, dünya petrolünün %70'ini kontrol ediyor
Perkins olayı çok net özetlemiş. Ortadoğu'nun büyük bir bölümü bu şekilde. Neden bütün bölge karışır diye soranlara rakamları gösterdiniz mi, soru anında cevap bulmuş oluyor.
Evet, hedefte Mübarek gibi gözükse de ilk başta hedefe 7 kız kardeş oturtulmalıydı... Oğlu ile beraber yol çıkacakken Kahire'ye inen kız kardeşlerin baron ağabeyi Mübarek'e direnmesi yönünde tekmil verince olayın boyutu değişti...Büyük ihtimal karşılığı da büyük olacaktır...Yani Mübarek son ana kadar kız kardeşlere perdedarlık yapmak zorunda.
Keşke halk saldırıyı meydanda değil de baronların malikanelerinin etrafında yapsa, yapsa da kız kardeşler ve yavruları anında Mübarek'in kellesini alsa ama artık o evre geçti....
Gerçi ortada olan bir gerçek var ki, o da kendinize fazla güvenmenin bir fayda sağlamadığı hakikati....Zira ABD'nin o okumuş dünyayı yöneten düşünür, stratejist,devlet adamı ve istihbaratçıları gelen çöküntüyü göremedi ve kaybettiler...Şimdi de yatay geçişle elde tutmaya çalışıyorlar.
Zannediyorum iki yıl kadar oldu. Değerli bir dostum 2009'un ortalarında ''yakın bir zamanda Mısır, Cezayir ve Tunus karışacak. Türkiye'de ucundan kenarından etkilenmek zorunda kalacak'' demişti...Başka deyince, ekonomik bunalım yaşanacak ve peşi sıra Afrika ve Asya'da da karışıklar olacak diye eklemiş olayı özetlemişti...''
O zaman içten içe sallıyor desekte, hakikat bugün ortaya çıktı ve çıkmaya da devam ediyor....
Aslında fazlasını da eklememiz mümkün.
Behemahal 2012 sonuna kadar dünyanın birçok bölgesinde hükümetler yıkılacak, ekonomik buhran bir süre daha devam edecek, isyan ve ardından da değişimlerin en büyüğü gelecek....
Kardeşim sen kahinmisin?... Geçelim bunları... Görünen köy kılavuz istemez...
Meselenin özeti, ''yeni doğumlar oluyorsa, birileri de ölmek zorunda'' gerçeği.
Tunus'taki mesele bir süre daha devam eder. Cezayir'de aynı şekilde sokak gösterilerine sahne olur. Ardından İran, Libya ve Bahreyn...Asıl bomba Filistin...Yakında..
Mısır Ordusu ile birlikte demokrasiye geçiş yapacağını düşünen ABD kontrolü elinde tuttuğunu düşünse de, Eylül sonrası Mısır'ın karışacağı gerçeğini değiştiremezler -İlahi bir el değmedikçe-...
Afrika'da ise Sudan ve Moritanya'da gösteriler başladı, halk meydanlara indi hükümet teklifleri kabul etti, şimdi de sırada yeni gösteriler var...Etrafa yayılması ise an meselesi...
Asya'da ise Çin kurcalıyor ama onların daha zamanı var. Diğer yerlerde ise biraz daha beklemek gerek...Yalnız Asya'nın doğusu hariç...
Ortadoğu'da özellikle yakın bir tarihe kadar Türkiye kilit bir rolde. Hamlelerini doğru atması halinde ilk başlarda bazı yönetimler ülkemize karşı cephe alsa da sonraki süreçte yeni ve taze bir birliktelik ile yeniçağa doğru yürüyüş devam edecektir. Fazla kasmanın bir anlamı yok. Yeter ki vazifedarlar üzerine düşeni yapsın.
Avrupa'nın yaşayacağı süreci de başka bir yazıya erteleyerek ABD'ye dokunup bitirelim.
Pentagon Ortadoğu mevzuunda söz sahibi olsa da temsilciler meclisi ile Beyaz Saray'daki bazı söylentiler ABD için pek hayra işaret değil. Zira yakında bazı aşk skandallarının patlaması mümkün. Ayrıca Wikileaks'taki bazı aşk oyunları da ortaya dökülürse Obama ve etrafındaki bazı kişilerin süreci atlatması o kadar da kolay olmayacak.
Yani, İran'a karşı savaşmama direncini gösteren Obama seçime yakın hedefteki ilk isim. Ve ciddi anlamda sıkışmış durumda...
Bu arada Türk hükümetine de bir hatırlatma;
İran'da alttan alta bir kalkışma planlanıyor ve yakında bizim ilişkilere zarar verecek bir boyuta ulaşması da kuvvetle ihtimal....Fazla geç olmadan ilişkileri yeniden bir kez daha gözden geçirmekte fayda var...
HÜKÜMETİN GÜCÜ YOK...
Muhsin başkan'ın öldürülmesini belki 40 defa yazdık..Ama değişen bir şey yok, olmazda.
Her şey öldürüldüğünü gösteriyor ama devlet ortaya çıkarmıyor, çıkar-a-mıyor...
Helikopterin düştüğü yere en yakın birliğe arama kurtarma için ilk emir geliyor ve 20 dakika sonrasında iptal edilen ikinci emir...(Gitselerdi bulunacaktı. Zira gidilecek yer helikopterin düştüğü yerdi...O tarihte askerlik yapan herkesi sorguya bile çekseler emri kimlerin iptal ettirdiği bulabilirler)
Yine helikopter düştükten sonra, Muhsin Başkan'ın yanındaki iki kişinin arandığı ve telefona cevap veren birilerinin çıktığı ve telefonların tekrar kapatıldığı...
Kazanın olduğu saatlerde etrafta dolaşan helikopterler...
İsmail Güneş'in kaza yapılan yerin aşağısında olmasını bile kurtulmak için çırpınmış diye yazanlar var, hatta tespit edenler...Bizde yedik...
Başkan'ın eşi diyor ki; Morga gittik başkan'ın yüzünde gözünde herhangi bir yarası yoktu....''Daha ne desin''....
*
Hükümetin gücü veya cesareti yok...Devlet istediği takdirde bir günde aşağıdan yukarı tuttuğunu içeri alır, olayı çözümler. Ama ..yemiyor.....
Eğer işaretler doğru ise bu işin ucu çok ilginç bir isme çıkıyor...Ve o isim de çıkmaza çıkmıyor...
raufatillapolat@hotmail.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder